28 Mayıs 2012 Pazartesi

Allah'lı Bakmak-İblisin Oyuncağı Medya




                            Anılmaya değer bir hayat sürmek ve Erdemli bir insan olmak ;
                            Bize çeşitli vesilelerle dayatılan   Herkez yada Hiçkimse olmayı
                            Bilinç şekilde reddetmeyle başlar.
                                                                                                      Ali Değirmenci .



                            Bu cümleler milat oldu benim için, Erdemli bir insan olamadım belki ama hep anılmaya değer bir hayatım olsun istedim. herkez de bunu istemiştir biryerde. fakat biryerde bir soru takıldı hep   aklıma ; anılmaya değer bir hayat yaşaman için kendi hayatınımı yaşaman lazım değilmi ? dedim. bu soruyu sordum, ama cevabı ben bulamadım.  Kimse kendi hayatını yaşamıyor galiba hep size dayatılan bir hayat Taaa ilk okuldan düşünün ( 30 Sn ) siz hiç siz olamadınız ya SuperMan diniz Ya BAtman . .Ama siz olamadınız ;
                       
                           Uzun Zamandan beridir Gerçek hayatın başlamak üzere olduğu izlenimine kapılmıştım. Fakat her zaman yolumun üzerinde bir engel, öncelikle yapılması gereken bir sorun, bitmemiş bir iş, hizmet edilecek bir zaman, ödenecek bir borç oldu. Sonra Hayal ettiğim hayat başlıyacaktı,yada Bazıları için artık İbadet etme zamanı  FAkat sonra birşeyi farkettim . .BU ENGELLER BENİM HAYATIMDI . .gerçek hayat yoktu. en azından bu dünyada , çünkü yanlış pencereyi seçmiştik hayata bakmak için. Belki safımız doğruydu, Fakat pencere yanlıştı. Yanlış yerden bakıyorduk tamda onun istediği yerden; O kim mi, ?  " İBLİS "

                      Evet iblis ya ! kısa bir bilgi vereceğim ama vikipedia da bulamazsın bunları hiiiçç Google falan yazma makara ya sararlar seni bak  ^^
                 
                       El İblas ekinden gelir iblis  " Belanın şiddeti karşısında düş kırıklığına uğramak umutsuzluğa kapılmak anlamına gelir"  Sözün özü Allahtan umut kesmek İnsanı iblisleştirir. .bunuda yazın biryere hatta kendinize hayat felsefesi edinin
                       Ve hüküm kesinleşip iş bitince şeytan dedi ki; " İşte hakikat Allah size gerçekleşmesi kesin olan bir söz vermişti bende size söz vermiştim. Fakat size verdiğim sözü tutmadım.Zira benim sizin üzerinizde yaptırım gücüm bulunmamaktaydı,nevarki sizi sadece davet ediyordum. Sizde benim davetime yumuluyordunuz, dolayısıyla beni suçlamayın asıl kendinizi suçlayın.Ne ben sizin imdadınıza yetişecek durumdayım, nede siz benim imdadıma. İşin gerçeği ben; sizin daha önce beni Allah a ortak koşma girişimlerinizi de baştan beri benimsememiştim. ( İBRAHİM 22 ) 
                       İşte size Kuran i tabir ile kısa bir iblis tanımı daha. Ahiret yurdunda Mahkemeyi Kübrada İnsan ırkının yaptığı herşeyi Şeytanın üzerine atması sebebiyle Muhtemel Şeytan yorumu. Hayır ben Allah a inanırım Ona ortak koşan sizsiniz , cümleler ne kadar pazarlık ve satıcılık kokuyor ve Allahın Önünde secde Et diyerek Yücelttiği İnsan ırkının düştüğü durum. Bu bi bakış açısıdır canlar, ciğerler, bazen doğru yerde olsanız da yanlış bakıyor olursunuz bazen o kadar yanlışların içerisinde doğru bakmayı başarabilirsiniz. ve doğruyu oradan çekip alabilirsiniz . Bunun örneklerini birazdan uzuun uzunn ama sıkmadan vermeye çalışıcam.
                       Bakış açısı çok önemlidir, bir insana nasıl bakarsan öyle görürsün, yamuk bir nesneye kafanı eğmeden bakarsan yamuk görürsün, ama bu niye böle ya !  diyerek kafanı yamultarak bakarsan haaa şimdi oldu düzeldi dersin çünkü sende onun gibi yamuk bakmaya başlamışsındır. Aslında Doğru 1 kişi bilsede yinede doğrudur hatta kimse bilmese bile doğruluğundan hiçbirşey kaybetmez . seninkisi sadece bakış açısıdır, Konunun başlığı o yüzden Allah'ın bak dediği yerden bakmak.

                      Şeytanın en büyük silahı budur işte gözünüzü yanıltmak.ve Allahın bak dediği yerden değil de kendi senaryosunu izletmek bakın derslik birkaç örnek yazın bunları bir kenara . .  

                        Hz İSa bir köpek leşinin yanından geçer yanındaki havariler Öfff Pöfff der burunlarını tıkarlar; iğrenmiş bir vaziyette, Hz İsa; Yarabbi ne güzel dişleri var der. . .işte bu göz ile bakmalı Allah ın gör dediği yerden bak der Allah . Seçip ayırma, İyiden kötüyü ayırma, Doğru yanlış analizi, 99 kötü varsa 1 iyide olsa 99'u sallayıp o 1 iyiyi referans almak.
                 
                         Elmayı seviyoruz die Kurt yemenin bi alemi yok ayırıcaksınız. Çocuğunu anne çok sever, ona bi şüphe olabilirmi çocuk senin, nimet, evlat, ama pis bezini saklarmısın " HAYIR" zaten bunu yapan klinik vakadır " Çocuğu alırız pis bezini atarız " Allah bize seçip ayırma yetkisi vermiştir insan karpuzu soyarak yer eşşek kabuğuyla yer gayet açık sanırım. FAnatiklik yok Siyonizmin En etkili silahı fanatizm bunu unutmayın.Her dönem fanatiklik yapay bi şekilde empoze edilmiştir bakın bu tesbitimi not alın
                         Türkiye şu 3 temel olguda parçalanır Laik-Din. Türk-Kürt. Alevi-Sünni . dönem dönem bu oluşumlar sürekli desteklenir . tarih bunun örnekleriyle doludur. Kuranı yasaklayıp,Ezanı türkçeleştirip sindirilen miilet in fanatizm boyutlarına getirdikleri siyasi görüşleri önlerine konan ilk muhafazakar parti ile başarılı olmuştur fakat; Necmettin ERBAKAN tam bir siyonizm düşmanı dır. bu onların hesabında yoktu.


Alt yazıları dikkatle okuyun

 Bakın şuan konuşan T.C başbakanı . Siz ülke tarihinde bir başbakanın ağzına Siyonist,Mason,İllüminati    yada siklüminati neyse bu tip grupları aldığını duydunuz mu ? duyamazsınız çünkü bunlar siyasen yasaklı kelimelerdir. bakın ben Necmettin ERBAKAN savunmuyorum kimse bunu çıkarmasın burdan. Ama 99 yanlıştan 1 doğruyu alır hakkı ne ise  veririm aga . .buda bi gerçek N.ERBAKAN bu ülkeye gelmiş en dik duruşlu başbakandır. benim gözümde gerisinin durumunu biliyorsunuz.

http://www.youtube.com/watch?v=opT5fjHlZfU
Bu Videoyu kesinlikle izleyin . .



Bakın burda 2 ailenin korkmadan ismini vererek isim gösteriyor bu bir Başbakan bu dünyada ilk biliyormusunuz. peki ne oldu. evet 28 ŞUBAT  http://tr.wikipedia.org/wiki/28_%C5%9Eubat_s%C3%BCreci CIA nın hazırladığı yapay bir darbe yapılarak ERBAKAN indirildi başbakanlıktan konuyu dağıtmamak için bu konuya girmek istemiyorum çok ayrı bir mevzu çünkü konuşacak çok şey var bu konu hakkında. burada duruyorum o yüzden.


                               Yarattıkları fanatizm planı burada tutmamıştı. ikinci plan o dönem İst.Belediye başkanı olan R.Tayyip ERDOĞANDI bakın o dönemi BANU AVAR nasıl anlatıyor . Neden Banu AVAR derseniz o dönem R.Tayyip ERDOĞAN ın çevirmenliğini yapıyordu.



http://www.youtube.com/watch?v=AOXirKphYYs&feature=youtu.be


                 Kısa bi cümle sölicem burada olayı aydınlatmak açısından  BAnu AVAR diyor ; o dönem ABD dışişleri bakanı adına yada CIA gibi önemli kurumlarla inanılmaz bir trafik vardı Birgün bi telefon geldi ABD den videoda adamların görevlerini ve isimlerini de veriyor.Telefondaki şahıs R.Tayyip ERDOĞANLA görüşme talep ediyor Banu AVAR dior BAŞBAKAN var bu konulara o vakıf onunla bi randevu ayarliim Diorlar hayır biz R.Tayyip ERDOĞAN'la görüşücez. 1 Ay sonra bikaç telefon daha bu sefer o dönem millet vekili olan Abdullah GÜL ile görüşmek isteniyo. yani anlıyomusunuz canlar ciğerler daha detaylı bilgiler belgeleriyle videoda.

                Ve bir dönem Kemalizm ile yaratılan, sindirilen karşıt görüş artık diriltilmeliydi. ve ilk seçimde %54 ile tavan yaptı parti . ve tek başına iktidar oldu. peki şimdi . şimdi noluyor yine aynı senaryo yine aynı terane . Şimdi Ergenekon,Balyoz, Vs. ile Kemalist görüş sindirilerek Karşıt düşman oluşturuluyor ve tarihte yerlerini almak için partiler siyasi oyuncaklar medya vasıtasıyla hazırlanıyor. 100 yıldır aynı senaryo farklı oyuncular
               Burayı iyi dinleyin !  ABD Baba bush döneminde Irak a girmek istiyor bilindiği üzere fakat ABD halkı buna karşı çıktı.ve bu halkı ikna işi Reklam devlerine ihale edilerek çok parlak bir fikir bulundu. İşte  fikir ;  Iraklı askerler kuveyt te bebek katliyamı yapıyorlardı. ABD kongresi İnsan hakları komisyonu önünde bir tiyatro oynandı 15 yaşındaki kuveytli bir genç kız katliyamın görgü tanığıydı  ve gözyaşları içerisinde bebek ölümlerini anlattı. http://www.youtube.com/watch?v=YxNhuecOZjQ 16:35 ile 17:40 arasında.  

               Dünya şoktaydıi ABD çöl fırtınası ile Irak a girdi ve 10 yıl içerisinde milyonlarca kadın ve çocuğu katletti.
              bu sizin gördüğünüz yani şeytanın bak dediği yerden baktığınız şimdi aradaki farkı anlatıcam
              Bebeklerle ilgili tüm haberler yalandı Kanada televizyonu Kuveyt li genç kızın kuveyt büyük elçisinin kızı olduğunu açıklamıştı oyunu kugulayan ve replikleri yazan. http://www.hkstrategies.com/     reklam şirketiydi. ve bu iş için 10 milyon Dolar almıştır. şimdi konu başlığını anlamışsınızdır umarım. Allahın bak dediği yer işte burası.  şimdi anladın mı?   iblisin Enbüyük Silahı MEDYA  başlığını   
             


             Devam edelim   28 şubat ile körüklendi sindirilen islam görüşü ve AKP ile patladı ( ve zamanı geldiğinde aynı parti 28 Şubatın intikamını alacaktı ) şuan Kemalistler eziliyorlar ama onlarında sırası tekrardan gelecek bu bi oyun bu bir kandırmaca. bu bir bakış açısı. İşte o yüzden bloğun başında yazdım siz siz değilsiniz, size anlattıkları kadar sizsiniz çünkü siz daha sizi tanımıyorsunuz. Dönem gelir Dinciler yargılanır, dönem gelir Ordu yargılanır bunlar heep siyonizmin işine gelir. Ülke güçsüzleşir ve Ayrılıklar başlar.fakat bunu bi şekilde yıllarca başaramadılar Sebep mi ? çok açık  "DİN " bunu yıkamadıkları için yapamadılar fakat onun da çaresini buldular buraya dikkat  " Serbest bıraktılar cemaatleri, camileri ,din evlerini ,imam hatipleri, vesair herşeyi çünkü oyunun bi parçası , çatı katlarında gizli köşelerde geçekleri bulmak daha çekicidir . Serbest bıraktılar çünkü ılıman islam politikası bu şekilde alevlencekti "  Türkiye bunun için biçilmiş kaftandı.  
         
             İşte niye başka bir ülkede değil de Türkiye ,ve tepkisel boyutlar ; Lady Gaga Endonezyada olağan bir konser verecek ve işte tepkiler.


“Şeytan Gaga cehenneme git”



http://www.haberturk.com/dunya/haber/738362-seytan-gaga-cehenneme-git 


                İşte haber ;


                 Peki bu ne demek? bu şu demek bütün dünya LAdy GAGA denen kevaşenin İslam karşıtı olduğunu Şeytana tapan tarikatlarının rituellerini tüm kliplerinde açıkça ve korkmadan yayınladığını. Gençlere verdiği garip Subliminal mesajlarla onların beyinlerini yıkadığını. biliyor ve protesto ediyor ki burası    Endonezya ve isyan edenlerin tamamı müslüman peki Türkiye ;
                 8 Ay öncesinde Madonna nın tüm biletleri tükendi ( Yorum yok . nokta )

                 Endonezyada konserini iptal etmek  zorunda kaldı Lady GAGA.tepkilerden çekinerek  Türkiyede bununla ilgili bi yazı yazdım ilk aldığım yorum ne biliyomusun
                  " Dostum sen İrana falan git :p  " işte bu oldu canlar. buda polikanın işleyiş durumunu gösteriyor.
           
                Şimdi anlıyomusunuz Dinler arası dioloğun amacı ne Ilıman islam politikasının amacı ne ? Bazı cemaat liderleri Papaya mektuplar yazıyor.bunların amacı ne ?  (bununla ilgili bi yazı yazıcam )
                Neyse konuyu dağıtmayalım ama ayık olun, unutmayın canlar biri size bişi veriyosa sizden alacaklarına çok iyi bakın, yada önceden analiz edin .resmin tamamına bakmaya çalışın .  Yani topum inşaata kaçtı deyip amcalardan yardım istemeyin hikayenin sonunu biliyorsunuz.

                  İşte o dönemden bu dönemlere yıkamadıkları İslam ve Türk aile yapısını böyle yıkıyorlar  Gece Porno film koysa halk isyan eder, o yüzden Dizileri porno gibi yapılıyor ve bunu sana şakayla karışık yediriyor.
çünkü medya bu elit patronların elinde o çok güvendiğiniz ATV -TRT- Vs de bunlara dahil koçum benim he yavrum benim. ve bu şekilde sana Medya sayesinde dünyada hiç olmayan şeyleri olmuş gibi gösteriyor
 ve sende bunu afiyetle yiyiyorsun.
           
                 Çünkü sen Peygamberini tanımıyorsun, sen onun sakalına hırkasına onun rejiminden öğretilerinden daha fazla önem veriyorsun. çünkü sen yobaz dan daha yobazsın kemalistten daha kemalistsin hayatın o 4 ekrandan gördüklerin kadar, ama yoruma geldiğinde Elit ailelere taş çıkartırcasına bilgi mevcut o ceviz beyninde. ticareti herkezden ii bilir herşeye bi yorumun vardır ama oturduğun mahallenin cami cemaati 55 senedir 17 kişidir. sen önce bunun hesabını vericeksin ölünce (Emr-i Bil Maruf ) 
Allah sorucak sana bunların hesabını Lut kavmi helak oldu , Cinsel Sapıklıkları yüzünden , fakat Lut kavminin tamamı sapık değildi onların içerisinde peygamber gibi ibadet edenler vardı. Ama kendi köşelerinde herkez den uzak gizli gizli ama evliyalar gibi bizim hayalimizin alamayacağı ilimlerle.
     
                 Peki noldu ; helak geldi
Sebep ; Okadar günah varken okadar sapıklık varken onları uyarmadılar engel olmadılar  EMR-İ Bİ'L-MA'RUF NEHY-İ ANİ'L-MÜNKER  yapmadılar 

                Ama senin sığır beynin bunları almaz senin için islamiyet daha farklı. sizin Atatürk ünüz daha mavi gözlü.
       
                Bakın İnsan dostlarım;  hiçbirşeye körükörüne bağlanmayın bu onların istediği bişey zaten bölelikle 2 tarafıda elinde tutabiliyor . çünkü iki tarafta onun. Beni anlıyabiliyomusun ?
                        
              Neyse şimdi gelelim İslam tarihine  ;        
     Buhariyi http://tr.wikipedia.org/wiki/Muhammed_el_Buhari herkez tanır Şu hadisleri en fazla toparlayıp kitap haline getiren meşhur imam. Bide Müslim var http://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0mam_M%C3%BCslim bunlar islam tarihinin çok ünlü 2 imamı ve 100.000 lerce hadis toparlamışlardır
               Müslim ile Buhari arkadaştırlar Müslim Buharinin öğrencisidir üstelik ondan çok derin ilimler öğrenmiştir. Fakat Buharinin ( Sika ) dediği yani hadisin kaynağına güvenilir dediği 400 kişiyi müslim almamıştır sahih 'ine . Müslim'in ( sika) dediği 600 kişiyide Buhari almamıştır bak görüyomusun İmamlar nasılda ayırmışlar seçmişler. ama sen bunları günümüzde dokunulmaz kılıyorsun bu adamların bütüm hadislerine inanmayanları Kafir diyorsun . ulan Dallama İmamlar daha kendileri tamamına Sahih dememişken kendileri ayırmışken sen ne atıp tutuyosun sen ne kraldan çok kralcılık yapıyorsun.
              Sen bunları dokunulmaz kılarsan kendi ayağına kurşun sıkarsın.
              Ayırıcaksın arkadaşım,  ayırıcaksın, Doğrudan yanlışı ayırıcaksın Kötünün içindeki iyiyi bulucaksın

             Adamın biri Allah rasulüne karşı savaşmış, yeğenlerini savaşsın die göndermiş, kendiside peygamberliğini bile bile reddetmiş. " Ümeyye bin ebu salt es sekafi " dir ismide. Allah rasulu onun şiirini okutturuyor bir mecliste. Onun şiirinde bir mısraya geliyor, diyorki ; dikkat edin Allahtan gayri herşey yok olucudur" Efendimiz orda şiiri durduruyor ve diyorki ; Hiç şüphe yokki onun şiiri mülüman olmuş ( Gayri müslim adamın şiiri müslüman olmuş ) 
         
              Hadi buyrun Bak senin peygamberin bu Allahın Son Peygamberi . Bak nasıl ayırmış görüyomusun . iyi olanı nasıl çekip görmüş ve almış görüyomusun 1400 yıl önceki zekayı görüyomusun
           
            Muhayrik el Yahudi die geçer kaynaklarda ismi ; Uhud savaşının önüne geldi, dikildi,dediki; ya Muhammet ben senin haktan yana olduğuna inandım seninle beraber savaşacağım dedi. ve Uhud ta öldü . Bir yahudi zenginiydi bu adam, hem öle böyle değil, ve hahamdı aynı zamanda. ama adam öldü 
            Efendimiz naptı peki, Uhud şehitlerinin içine defnettirmedi, ama dışınada ettirmedi tam kenara araya ettirdi. Ve o zat için ne dedi biliyomusun ?  " O yahudilerin en hayırlısıdır "   

           Hadi buyrun İşte 1400 yıl önceki ayırma metodu ustaa . Elhamdülillah işte bir zeka örneği işte bir cımbızlama metodu. hakkı olana hakkını vericeksin agaa kötü olan kötüyse körü körüne bağlanırsan adam Anayasa der Doğuya özerklik der Eyalet sistemi der Mal mal bakar insanlar , öküz öküz bakarlar nasılsa vardır bir bildiği diye. ayık olun canlar, ayık olun . hiç kimse vazgeçilmez değildir, küçük çıkarların peşinden koşmayın, sorgulamaktan kaçınmayın korkmayın bedeli ölüm bile olsa, çünkü bu hayat bir sınav Yarın Mahşerde aslanlar gibi Allahım İslam davası uğruna hak aradım benim durumum bu  dersin, bunu de evet . ama bunu deme sakın  Allahım ben onlara inandım onları ii sandım deme eğer dersen durumun ağır. Çünkü irade-i cüzziye var    sseçme şansı var. bizi diğer mahlukattan ayıran düşünme - ölçme-tartma-analiz etme - yetenekleri var o yüzden onların ahireti yok o yüzden onların cennetleri yok.
            Düşün sorgula, soru sor, ama geçim derdine düşme köşede pısma sadece düşün 30 SN bile olsa nereye gittiğini düşün.
       
           Ucuz olmayın, ağır olun, tepki verin, Allaha sunucak bişiler hazırlayın.

              Hicri 2. YY ilk yarısında adam çıkmış yola.  İmam malik döneminde                                                                                                    http://tr.wikipedia.org/wiki/M%C3%A2lik_bin_Enes    Endülüsten 6 ay yol katetmiş ,denizi geçmiş, çölü geçmiş, tam 6 ay o günün şartlarıyla gelmiş Medine ye 6 Ay soru sormak için Medinede beklemiş . Sonra biryerde sorusunu sormuş , demiş ben Endülüs ten geliyorum bir sorum var. ve sorusunu sormuş. İmam Malik'in cevabı ne olsa beğenirsin  " BİLMİYORUM " adam demiş yahu nasıl olur ben 6 ay yoldan geldim 6 ay burada bekledim yapma etme sen imamsın demiş. Malik susmuş susmuş Adam tekrardan  yahu be bu soruyu sormak için nerelerden geldim nelere katlandım nasıl mücadele ettim, sen bana bilmiyorum diyorsun. ve imam demişki; " iyi ya demiş sorduğun soruyu maliğin bilmediğini öğrendin bu az şeymi demiş "

            Neyle neyi satın almaya çalışıyor garip insanoğlu ;
       
            Üstad Fuzuli yazmış bak bunu.

            Söylesem tesiri yok.
            Sussam gönlüm razı değil. 
       

24 Mayıs 2012 Perşembe

Kurban kuşak mensupları gidiyor; sıra kimde?


İsmail Cem İPEKÇİ



ismail CEM in gerçek adı CEM İPEKÇİ dir 


VE Cemil İpekçi ile akrabadırlar KIsa bir İpeki Ailesi turu yapalım ;




                                CEm, İsviçre’den döndü. Lozan Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun. Ama o, gazeteci olmayı aklına koymuş. Milliyet böyle bir insandan elbette çok yararlanır ama tek sorun aynı soyadını taşıyorlardı ve APDİ İPEKÇİ sen İSMAİL CEM adını kullan der ve o günden bugüne bildiğimiz İSMAİL CEM adı ile yazar ve o isimle de uğurlanır...ayrıca modacı CEMİL İPEKÇİ de akrabalarıdır nasıl mı?

VE CEMİL İPEKÇİ...

                                Abdi İpekçi ve İsmail Cem kadar tanınan bir diğer İpekçi de Cemil İpekçi’dir. Türk moda dünyasının sıradışı isimlerinden Cemil İpekçi, aslında aileye sonradan katıldı. Cemil İpekçi’nin babası Dr. Nejat Tokay’dı. Dr. Nejat Tokay da, tıpkı İpekçiler gibi Selanik kökenli ve İstanbul’da yaşayan Selanikliler’in doktoru olarak ün yapan Prof. Dr. Mehmet Mahir Tokay’ın oğluydu.

                                Prof. Dr. Mehmet Mahir Tokay ile Kani İpekçi’nin oğlu Cemil bacanaktı. Tokay’ın eşi Ganimet Tokay ile İpekçi’nin eşi Şevkat İpekçi kız kardeşti. Cemil ve Şevkat İpekçi çiftinin çocukları olmamıştı. Tokay çiftinin ise 4 kızı ve 1 oğlu vardı. Tokaylar yakın akrabaları Cemil İpekçi’nin çok istemesi üzerine oğulları Nejat’ı onlara evlatlık verdi. Nejat, İpekçiler içinde saygın bir eğitim aldı ve doktor oldu. Bugün bilinen, tanınan modacı Cemil İpekçi işte bu Dr. Nejat ve Sahire Tokay çiftinin 1948 doğumlu çocuğudur. işte bu iki muhterem zatıın akraba bağlılıkları böle bir dönem adamı dır İsmail cem peki neden İsmail Cem i seçtim Çünkü bu adam Müslüman değil Sabetaist di http://tr.wikipedia.org/wiki/Sabetayc%C4%B1l%C4%B1k

                               Çok mu önemli, benim için hiç değil ama bakın hikaye bizi nerelere götürücek . ve olan olmuş tu ; 

İsmail Cem İpekçi ölmüştü valla İlk tepkim, “Eğer imanla gittiyse, Allah taksiratını affetsin, rahmetiyle muamele etsin” oldu.

İsmail Cem son yıllarda hep politikacı olarak gündeme geldi. Aslında onun tefekkür ve ilim insanlığı tarafı politikanın puslu atmosferinde kaybolmamalıydı. Bu açıdan, Hüseyin Çelik de Cem’in yolunda emin adımlarla ilerliyor. Kaç kişi bilir Mili Eğitim Bakanı’nın bir yakın tarih uzmanı olduğunu ve ünlü Osmanlı aydını Ali Suavi üzerine bir doktora tezi bulunduğunu?

İsmail Cem İpekçi’nin Türkiye’de Geri Kalmışlığın Tarihi’ni okuyanlar, onun resmi ideolojinin şablonlarını takmadığını açıkça görürler. Tamam, bu böyledir böyle olmasına da, bu durum İsmail Cem’i yine de “kurban kuşak” olarak adlandırmamıza mani teşkil etmez. O da, izini sürdüğü Kemal Tahir, İdris Küçükömer vb. gibi bir “müstağrip” idi. Ancak insaflı, ideolojik yobazlığı aklını esir almamış bir müstağrip.

Bizde hastalıktır, dış mahalleden birinin darısı, bizim mahalleden birinin incisinden daha değerlidir. Niçin? Niçin olacak, elbette aşağılık duygumuzdan. Kemal Tahir, okuyanlar bilir, doğru dürüst “kelime-i şehadet getirmeyi” dahi beceremeyen bir tipti. Ama değil mi ki “Osmanlıcı” bir yanı vardır, ondan büyük adam yoktur. Bu demek değildir ki Kemal Tahir’in yerli duruşunu görmezden gelelim. Elbette takdir edelim, fakat âmâya badem gözlü diye methiye dizmeden.

İnsaf bir erdemdir elbet. Bence İsmail Cem ile benzer alanlar üzerinde çalışma yapan Yunan tarihçi Stefanos Yerasimos, insaflılık açısından İpekçi’den hiç de aşağı kalmazdı. Yine Bulgar Tarihçi Paul Wittek de, İngiliz tarihçi Toynbee de öyle.

İsmail Cem ile Kendisine çok saygı duyduğum ( Mustafa İslamoğlu )  dostumla bir hatırası var ; hadi onların ağzından dinleyelim;



. Yaklaşık 10 yıl  önce mukaddem Ali Kırca’nın Siyaset Meydanı’ndayız. İpekçi de programın konukları arasında. Sıra bana gelip konuşmamı bitirdiğimde en çok etkilenenlerden biri de İsmail Cem idi. Verilen arada yanıma gelerek gayet samimi bir eda ile şu soruyu sordu:

Size bir soru soracağım: Ben Müslüman’ım, inanıyorum; fakat kendimi aynı zaman da laik olarak da tanımlıyorum; benim durumum ne olacak?

DEvam edicem fakat şunu söylemeden geçemiyorum soruya dikkat ettinizmi?  kadiim bi soru ben iman ettim fakat müslümanlığın şartları biraz ağır gibi değilmi. gibi ardı arkası kesilmeyen sorular, fakat şu bi gerçek İsmail kendisine itiraf ederek bu soruyu sormuş, yani bilinçli şekilde peki yıl 2012 ve toplum şuanda islamiyeti %100 yaşadığına inanıyo bukadar yapılanlara rağmen; çok manidar :D yakında bununa ilgili çok güzel bi yazı yazıcam ( türk toplumunun islama bakışı adı altında ) devam edelim şimdi Ilıman islam politikasının nekadar önemli olduğunu, Dünyada islamın serbest bırakılmasının sebepleri heralde daha çok anlaşılmaya başlıyodur resmin bütününe bakın kuzular lütfen . parçayla uğraşmayın bakın oyalıyolar , siz küçük şeylerle uğraştıkça, ( şike vs ) onlar planlarını rahatlıkla yürürlüğe sokuyolar TV bunun en büyük kitlesel silahı onlarda bunu 20.YY başlarında çözdüler ve bütün ileri gelen yayın kuruluşlarını tek tek aldılar. İslamın bukadar kılıç keser gibi serbestliği bi oyun . .bakın bukadar rahat yaşayan islam toplumuyuz sözde , fakat Ülke günden güne sapıklaşmaya başlıyor. Tv programları, Gazeteler, Filmler , Vs  çünkü kisi gerçeği aramıyo onların size sundukları din yaşanıyor Adı ne biliyomusun İSLAM . malesef gerçek bu cemaatler full çalışıyo mevlitler efendim yardımlar fakat cami cemaati yine 17 kişi yine 17 kişi bakın sabah namazı demiyorum toplam cemaatten bahsediyorum , buradada size göre bi ters orantı yokmu? demekki öğretiler yıllar bazında çağdaşlaşıyo, Mevlitler, paneller, Sohbetler, daha önem arzetmeye başlıyo . .neyse kuzular ; bu konuda söz bitmez dediğim gibi bununla ilgili çok güzel bi yazı yazıcam inş.  

Şimdi Sİyaset Meydanına geri dönelim ; kaldığımız yerden 

Tabi ki o günün şartlarında verilecek cevap verilmişti. Ama bir şey dikkatimi çekmişti: İsmail Cem’in bu soruyu sorarkenki yüz ifadesi ve samimiyeti. Konuşmadan o kadar etkilenmişti ki, kendi durumundan kendisi endişeye kapılıp böyle bir soru formüle etmişti.

İsmail Cem, aslında bu ülkede bir özel isim değil, bir cins isimdi. Onun yaşadığı bu derin çelişki ve ikilem, genel nüfus içinde bir azınlığa tekabül etse de etkili ve yetkili olduklarından dolayı, ülkenin gidişatını etkileyen kurban kuşağın tamamı için geçerliydi. Buna siz “sosyal şizofreni” de diyebilirsiniz.

Bir bedende iki ayrı dünya, iki ayrı aidiyet, iki ayrı kıble, hatta iki ayrı inanç alanı var: Biri devlet ideolojisinin planyasından geçmiş zihnin dünyevi aidiyet, diğeri kişinin kendisini tarih, coğrafya, bilinç üstü ve bilinçaltından kuşatan yaşadığı toprakların derin kültür ve ikliminin çekim alanını ifade eden sosyolojik aidiyet. Birincisi sentetik, resmi ve sümmettedarik bir aidiyet, ikincisi kadim, derin, kurtulmak istese dahi kurtulamadığı kültürel aidiyet.

İsmail Cem’in TV stüdyosunda bana sorduğu sorunun arka planında böyle yırtılmış bir kimlik duruyordu. Ben bu yırtılmış kimlik sahiplerine “kurban kuşak” adını veriyorum. Onlar içerisinde İsmail Bey gibi Müslüman olduğunu söylemekten kaçınmayan ılımlı tipler olduğu gibi, bunu dillendirmekten köşe bucak kaçak ve hatta bu gerçeği kendi içindi itiraf etmekten dahi korkan tipler de var.

O Robert Kolej’de okumuş, ülkenin en ünlü Sabataist ailelerinden birine mensuptu. Bunu onu töhmet altında bırakmak için söylemiyorum. Ender de olsa bu tip okullardan yetişmiş kavi Müslüman dostlarım olduğu gibi, Sabataist’ler arasından çıkmış iyi ve kaliteli insanlar da tanıyorum. Yine Ankara’nın bilmem ne lisesi mezunu olup, yedi göbek Müslüman bir ailenin çocuğu olduğu halde İslam’a ve onun değerlerine Ebu Leheb gibi düşmanlık edenlere de hepimiz şahidiz.

Aslında soru şu: Kurban kuşaklara mensup olanlar birer birer gidiyorlar. Onların yerini hangi kuşaklar dolduracak?
Geleceği inşa için kimler daha çok gayret sarfediyorsa, bu sorunun cevabını onlar teşkil edecektir.   





ANKEBUT suresi ( 1-6) Bakın nekadarda açıklayıcı değilmi ;


1- Elif, Lâm, Mîm.
2- İnsanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece "İman ettik" demeleriyle bırakılıvereceklerini mi sandılar?
3- Andolsun ki, biz onlardan öncekileri de imtihandan geçirmişizdir. Elbette Allah, doğruları ortaya çıkaracak, yalancıları da mutlaka ortaya koyacaktır.
4- Yoksa kötülükleri yapanlar bizden kaçabileceklerini mi sandılar? Ne kadar kötü (ve yanlış) hüküm veriyorlar!
5- Her kim Allah'a kavuşmayı umuyorsa bilsin ki, Allah'ın tayin ettiği o vakit elbette gelecektir. O her şeyi işiten ve bilendir.
6- Cihad eden ancak kendisi için cihad etmiş olur. Şüphesiz Allah, âlemlerden müstağnidir.




Gözlerinizi Açık tutun  Bakmakla, Görmek arasındaki farkı yakalamaya çalışın, bakın gerisi çorap söküğü gibi gelicek .

Selametle. .

23 Mayıs 2012 Çarşamba

"Türkiye ABD'nin kaybettiği rolü alabilir"

Zbigniew Kazimierz Brzezinski


                                     Dünyaca ünlü jeostratejist Brzezinski ; Geçenlerde TÜRKİYE'ye geldi SEssiz sedasın HAbertürk Kanalına bazı açıklamalarda bulundu ve yürüdü gitti. Anlayan anladı mesajlar verildi, Peki kim bu  Zbigniew BRZEZİNSKİ ( yazımı bile zor A.k ) neyse http://tr.wikipedia.org/wiki/Zbigniew_Brzezinski bu adam  hakkında biçok yerde biçok bilgi bulabilirsiniz yok çok taşaklıymış yok yok zekimiş vesair vesair ama bizim için önemli olan bilgi ;
                                    Ağustos 2007'de Barack Obama'nın Baskan adaylığını desteklemesi . ha bu nekadar önemli ; işte birazdan bu adamın yorumlarını duyunca daha ii anlıyacaksın . 




http://video.haberturk.com/haber/video/brzezinski-haberturke-konustu/61700  işte röpörtaj burda yaklaşık 11 Dk falan sürüyor ; 
                                      Ben Sana kısa bi özet te geçeyim  ; 




                           Türkiye'nin yeni dünya düzenindeki rolü belki de son birkaç yılın en önemli global gündem maddesi ; yazı bu cümle ile başlıyor. Türkiyenin yeni dünya düzenindeki rolü,  bu konulara vakıf olanlar az çok TÜRKİYE nin jeopolitik önemini Maden yataklarını , İnsan gücünü, Su kaynaklarını, İklim Koşullarını VB . diğer ülkelere has olmayan özelliklerle bezeli olduğumuzu bilir . bunun içindir ki Türkiye çok önemli Ama sadece bu değil 
                           Buraya çok dikkat; ; ;   TÜRKİYE Ilıman İslam Politikasını uygulamak için Çok müsait bi ülke . . İmparatorluk geçmişi dini motiflerle bezeli olması hep TÜRKİYEYİ oltanın ucunda yem durumuna düşürdü . Peki bukadar Aşırı dinci Yada %99 u müslüman bi ülkede bunu nasıl anlatıcaksınız insanlara Ilıman islam nedir aga böle bişi olabilirmi yaa Dinin ılığı , Sıcağı olurmu bee yavşak . . ''İNDELLAHİ İNNED DİN İSLAM ( Allah indinde tek din islamdır ) şimdi ciceksin ki ; Aga bunu biliyoruz


                           Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Ali Bardakoğlu’nun imzasıyla gönderilen 17.02.2006 tarih ve B.02.1.DİB.0.12.00.01/230-02-230 sayılı yazı ile İl Müftülüklerine bildirilen yazının Ek:2.olarak zikredilen “Hutbe Duaları” başlığını taşıyan iki sayfalık kısımda hemen hemen İmam-Hatip liselerinde öğretilen duâ ve âyetlerin aynısına yer verilmiştir. Bu bölümün, İmam-Hatip liselerinde öğretilen ve son birkaç yıla kadar bütün camilerde uygulanan hutbe okuma yönteminden tek farkı ise hutbenin birinci kısmından, yani Türkçe metinden sonra okunacak hadis ve âyetlerden, âyet kısmının çıkarılması olmuştur! Çıkarılan âyet ise tahmin edileceği gibi “Allah indinde yegâne hak din İslam’dır” anlamındaki Âl-i İmran Suresi’nin 19. Âyet-i Kerîmesi’nde geçen bölümdür..

Acaba bu ayet-i kerimenin okunması kimleri rahatsız etti?Kimler rica etti de Cuma Hutbelerinden bu ayet-i kerimenin okunması kaldırıldı?Dinler arası diyaloga bir sekte mi uğratıyordu bu ayet?


                            Diye bir yazı yazdım bi zamanlar  ; şimdi anlıyabiliyomusunuz kuzucuklarım , yavaş yavaş , ve öle güzel oynuyorlarki senaryolarını sen televizyonda Türk Aile yapısına ters bi dizi programını eleştiren adamlara Siktirin İranda yaşayın lan, diyebilecek hale geliyosun ( Herkez bi 30 Sn düşünsün bunu )  neyse konuya dönelim. 


                              
                            ABD başkanlarından Clinton'ın "Yüzyılı anlamak içinTürkiye tarihi bir anahtardır" açıklamasını diğer ABD başkanlarının da yeni açıklamalarla zaman zaman desteklemesi ve Türkiye'nin içinde bulunduğumuz yüzyılın en önemli aktörlerinden biri olacağı tezleri hem Türkiye'de hem de dışarıdaki global politika uzmanları tarafından da sıklıkla dile getirilmeye başlanır oldu. 
Türkiye için yapılan eksen kayması tartışmaları, Suriye ve diğer Arap Baharı coğrafyasında yaşananlar ile Türkiye'nin bu süreçteki etkileri, global enerji koridorunun yeniden çizilmesi ve daha birçok sıcak gelişme de işte bu nedenle artık sadeceTürkiye içinde değil global düzlemde tartışılır konular haline geldi. 



                           Üzeri siyahla yazılı olan kısma dikkatli bakın dünya için Öneminizi ii anlayın . .Siz sanıyomusunuz ki bu adamlara maden,petrol, Para, Silah, Ordu, ekonomi  Lazım ulan sik kafalı zaten hepsi onların  CFR-IMF-S&P-NATO-BM-NASA-PENTAGON-UNITED STADE FEDERAL REZERVE ( ABD MERKEZ BANKASI ) CIA- VE Daha Sayamadıklarım Peki bunu engelleyemedimi AMERİKA  Hayır ama denedi ; 
                           


http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=6fOkx-k8a5c  Bu istihbarat örgütleri ve daha fazlası onların elinde. Ve bunu ben söylemiyorum, 50 yıl önce Kennedy söyledi bunu, hemen ardından da suikaste uğradı.
  •                               The very word "secrecy" is repugnant in a free and open society; and we are as a people inherently and historically opposed to secret societies, to secret oaths and to secret proceedings."

  •                       TERCÜMESİ : "Bağımsız ve şeffaf bir toplumda gizlilik kelimesinin bizzat kendisi iğrençtir. Biz ki, ezelden beri gizli örgütlere, gizli yeminlere, gizli davalara karşı bir toplum olduk."

                                                                 Bu sistem, muazzam bir insan ve materyal kaynağını, askeri, diplomatik, istihbarat, ekonomik, bilimsel ve politik faaliyetleri bünyesinde birleştiren, sıkıca kaynaşmış ve randımanı yüksek makine gibi çalışan bir sistemdir.

Ve Kennedy, hayatta kaldığı sürece heryere sızmış olan bu gizli örgütlerin karşısında olacağını söylüyor konuşmasında.

Askeri, diplomatik, istihbarat, ekonomik, bilimsel ve politik... Her alana sızmış bir örgüt...



                                  E bukadar şeyleri var ama , ama  ama ne istiyolar reis . . Türkiyeden der gibi oldun dimi . . .EL-Cevap Bizim öncülük Ettiğimiz Bi DÜnya YAni Bizim elimizden kurulucan YENİ DÜNYA DÜZENİ . .Haydiii hayırlı olaaa karın helvaları hehehehhe . . 


  1.                                   Bukadar orda doğu üzerinde hakimiyet kurma çabaları neden sanıyosun ? 
  2.                                   Türkiyenin Diğer Ülkelere olan bu korkusuz tavrını neden sanıyosun ( Daha düne kadar Başbakanımızın IMF patronlarının karşısında düğme iliklerken ) 
  3.                                    İsraile yapılan One Minute Tiyatrosunu neden sanıyosun dur  cevaplıyorum sıçma . Arap yarım adasındaki arapların populeritesini kazanmak izin koçum benim Mısır da Lübnan da , Suriyede neden Tayyip Bayrakları sallanıyo sanıyosun ( çok küçük bi anektot belki bu yardımcı olur sana  MARMARA gemisi baskının da gemiyi İsrail Limanına çektiler Vatandaşlarımızı rehin aldılar. Türkiye Özel Bi uçak yolladı Aldırdı vatandaşlarımızı . ama bişi daha oldu İNGİLTERE dışişleri bakanı Türkiyeden yardım istedi vatandaşlarını almak için ve Türkiye Yunan ve İngiliz Aktivistlerin olduğu  bi grubu küçük bi telefon görüşmesiyle serbest bıraktırdı ) Anladınmı aslanın Türkiyenin etkilerini Nie Avrupa ülkeleri durup dururken taşaklarımızı yalamaya başladı, nie Tayyip efendi sağda solda kükreyebilio neden hiçbi gazete olanı biteni yazamıyo .  
                                             Çünkü AKP nin tek destekçisi Siyonizm. . Yahudi :Bankerler ve yeni dünya düzeni TÜRKİYE ekseninde kurulucak. Sağda solda yaşayan gerçek müslümanlarıda bizim ılıman İslam politikası rüzgarı yakıp geçicek. ( Suriye, İRAN )  VEonların istedikleri olucak Tek Dİn , Tek  devlet Tek Ekonomi Tek Ordu Bunu geçenlerde Başbakanda kaçırdı ağzından sonra kapattılar mevzuyu. Peki bunlarda oldu diyelim sonra . . ya sonra nolucak hadi herkezi köleleştirdiler herşey sona erdi sonra.. 


           Onlar Allaha tuzak kurdular fakat Allahta onlara tuzak kurdu , Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır . . diyor kuran  biraz bunun hakkındada düşün . .hayat bi sınav aslanım Her insanın ahireti  dünüdür  dün neyaptıysan ahiretin odur Şeytanla berabersen onunla olursun, Onunla savaşmışsan ecrini alırsın Allahın yap dediklerini yapmışsan onun kulu olursun . Onun dinini koruduysan onun dostu olursun. nokta 




        Son bir söz ; İblis kök olarak El İblas kökünden gelir " Belanın şiddeti karşısında düş kırıklığına uğramak umutsuzluğa kapılmak anlamına gelir "    sözün özü Allahtan umut kesmek İnsanı iblisleştirir. 


         Sadece gözlerinizi açın, Allahın vaadi yakındır ; 

GİZLİ DÜNYA DEVLETİ

Gizli Dünya Devleti Dünyayı Kimler Yönetiyor? 






                    Bilhassa son 400 yıl esnasında GDD`nin gelişme süresinde bilhassa Avrupa’yı kontrol eden Rotcilt ailesi, en önemli etkinlik merkez idi. Fakat 2.Cihan harbinden sonra dünya dengeleri değişince bu sefer ABD`deki Rockefeller ailesi ön plâna çıktı. Ve şimdi zamanla meydana gelen gelişmeler sonucunda Şekil l`de bildirilen GDD`nin genel yapısı içinde RT ve SANHEDRİN`in genel gözetimi altındaki dünyayı yöneten "70 Yeminliler Grubu" içinde en etkin merkez Rockefeller ailesi olmuştur.

Nesillerden beri ABD`nin en zengin ailesi olan, gittikçe servetlerini ve güçlerini geliştiren Rockefeller ailesi  5 kardeştir. Bu 5 kardeş ölçülemeyecek kadar büyük, muazzam bir servete miras olarak sahip olmuşlardır. Bu astronomik servetlerine dayanarak, güçlerini ve prestijlerini arttırdılar ve bütün dünyayı yönetmek için kendilerinin "Yeni Dünya Düzeni" dedikleri yeni bir dünyayı kurarak bütün dünyaya hakim olmayı gaye edindiler.    http://tr.wikipedia.org/wiki/John_D._Rockefeller
DaviD ROCKEFELLER 




Rockefeller Ailesi


WINTHRP : (Bir süre önce evvel vefat etmiştir),
JOHN D III, NELSON : JOHN D III, Ailenin bugünkü reisi : "POLİTİK" Rockefeller, LAURANCE: Ailenin diğer bir kardeşi yıllarca süren bir plânlama ve ön hazırlıklardan sonra NELSON, bir seçimin her türlü teh ve rizikolarından korunmuş bir şekilde ABD Cumhurbaşkanı olarak Beyaz Saray`a gelmiştir.

Gizli Dünya Devletinin yöneticileri olan Rockefeller ailesinin, bu en üstteki fertlerinden birisinin Cumhurbaşkanı olması dahi aslında vakit israfıdır. Çünkü zaten Cumhurbaşkanlarını kendileri kontrol etmektedirler.


Her türlü gizleyecek ve göz ardı edecek ve takiplerden kaçırılabilecek şekildeki tedbirlerin alınmış olmasına rağmen Rockefeller ailesinin zenginliği her türlü tahmin ve ölçünün üstünde efsanevi, astronomik, kısacası korkunç bir zenginliktir.
Zenginliklerini tesbit etmek, bilmek mümkün değildir. Çünkü bunlar ABD`deki vergi kanunlarını öyle tanzim ettirmişlerdir ki gerçekte kendileri ciddi bir vergi ödemezler. Çünkü servetlerini vergiden muaf "VAKIFLAR"a ve "EMANETÇİ KURULUŞLAR" = TREUH şirketlerine dağıtmışlardır


Vakıf ve emanetçi kuruluşların adedi 10 binleri aşmaktadır. Ayrıca bilhassa dünyanın en büyük banka ve şirketlerini kontrol etmektedirler


                  Dünyanın her yerinde sayılamayacak kadar çok gayri menkullere sahip bulunmaktadırlar. Rockefeller 100 yıldan beri petrol işletmektedirler ve 75 yıldan beri de Bankacılık yapmaktadırlar.
Nelson Rockefeller Cumhurbaşkanı olacağı zaman kamuoyu Rockefellerin efsanevi zenginlikleri hakkında büyük şüphelere ve kuşkulara sahip olduğu için Amerikan Temsilciler Meclisi Hukuk Komisyonu Nelson Rockefeller`in şahsi servetini tesbit için araştırma yaptı. Bu araştırmaya Rockefeller ailesinin zahiren hukuk danışmanı olarak görev yapan j.RlCHARDSON DÎLWORTH çıktı.
J.R.DlLWORTH 1958`de Rockefeller`in yanında çalışmaya başlamadan önce geçmişte mali basan ve siyasi etkinliklerin simgesi olan en büyük uluslararası kuruluşlardan KUHN VE LOEB & CO bankasının ortağı idi. Nitekim KUHN ve LOEB & CO `nün ortağı olan Jacob Schiff de daha önce Rusya`daki Bolşevik Devrim`i finanse etmişti. DÎLWORTH görünürde Newyork`taki muazzam bir bina olan "ROCKEFELLER PLAZA"nın 3 katını işgal eden "Rockefeler ve Partneller" adlı büronun başkanlığını yapmaktaydı

ROckfeller PLAZA( NY)


                               3 büyük kata yerleşmiş olan bu büro gerçekte Rockefeller ailesinin şahıslarına ait esham ve tahvilat hareketlerini takip etmek için kurulmuş bir teşkilattır. Bu teşkilatta 154 uzman çalışmakta ve 15 üstün mali müşavir görev yapmaktadır. Bu mali müşavirler ayrıca 100 şirketin bağlı olduğu 70 milyar dolar sermayeye sahip iki veya üç şirkette de idare meclis üyesi olarak görev yapmaktadırlar. Temsilciler meclisi önündeki ifadeleri ile işte bu muazzam binanın ve teşkilatın başkanlığını yapan DÎLWORTH bir yan Rockefeller`in muazzam servetini verdiği karışık şemalarla anlaşılmaz bir hale sokmuş, diğer yan da Rockefeller`in bütün dünyayı ve dünya ekonomisini kontrol ettiğini örtbas edebilmek için dünyayı kontrol etmediklerini sadece bir ailenin servetinin daha fazla kâr elde edebilmesi için en iyi şekilde yönetmeye çalıştıklarını ifade etmiş ve aynı komisyonda ifade veren Nelson Rockefeller`de bunu teyiden eğer muazzam ekonomik bir gücün varlığına inanıyorsanız o mevcut değildir. Yatırımlara sahibiz ama kontrole değil, diyerek gerçekleri örtbas etmeye çalışmıştır. 
http://www.rockefellercenter.com/art-and-history/art/mankind-figures-maiden-and-youth/


                                 Rockefeller ailesinin sahip olduğu servet hakkında 29 Eylül 1916 "NEW YORK TlMES"ın ilk sayfasında ailenin o günkü reisi Peder Şah JOHN D. ROCKEFELLER`in petrol ortaklıklarının 500 milyon dolar ettiği Rockefeller`in Amerika Birleşik Devletleri`nin ilk dolar milyarderi olduğu haberi verilmişti. Sadece bu meblağ yılda 5 gibi Rockefeller için en mütevazi bir ora gelir getirmiş olsa dahi 1975`de 25 milyar dolar yapar. Rockefeller ailesinin ve bugün bu ailenin reisi olan John D.III ROCKEFELLER`in GDD`yi yönetmek üzere ikamet ettiği New York`taki POCOTICO Hilst`teki yanmada takriben 3000 hektar büyüklüğünde olup GDD`nin idare merkezi Rockefeller ailesinin efsanevi zenginliği hakkında bir fikir edinmeye yeter. Bu yarımadaya giriş-çıkış yasaktır. Son derece kontrollüdür. Bu yarımadayı 1930`da Peder John D. Rockefeller inşa etmiştir. O gün bu arazinin değeri 50 milyon dolardı. Basın bu gizli yarımadaya ancak 1959 yılında Nelson`un oğlu Stewen`in düğününde ilk kez girebilmek imkanını elde etmiştir. Buraya girildiği zaman görüldü ki, bu arazinin içerisinde 112 km uzunluğunda özel yol vardır. Arazinin altında ayrıca bir yeraltı şehri bulunmaktadır. Burada Rockefeller ailesinin bütün gizli evrakları muhafaza edilmektedir. Arazinin üzerinde 75 tane saray tipi bina mevcuttur. Bu 75 binada 100 aile yaşamaktadır. Bu saray tipi binaların ve bahçelerin bakımı için 500 tam mesaili personel; hizmetçi, bekçi, bahçıvan ve şoför çalışmaktadır.
Ayrıca Rockefeller`in dünyanın bütün büyük şehirlerinde buna benzer bahçeler içerisinde sarayları inşa edilmiş bulunmaktadır. Bunlar Rockefeller`in ve ailesinin sahip olduğu ve kontrol ettiği akıllan durduran o korkunç servetin bir noktasını bile teşkil etmemektedir.




ROCKEFELLER EFSANEVİ SERVET SAHİBİDİR VE BÜTÜN DÜNYA EKONOMİSİNİ KONTROL ETMEKTEDİR.


                             Rockefeller dünyanın her yanına yayılan teşkilatlar desteği ve vasıtasıyla bütün dünyayı yönetiyor. Bu yönetim TRİLATERAL KOMİSYON vasıtasıyla yürütülmektedir.bunların en önemliside CFR ( Dış İlişkiler KOmitesi ) 

C.F.R
Notable CFR members: ( Önemli CFR Üyeleri ) 

Richard M. Haass
Zbigniew Brzezinski
George H. W. Bush
Dick Cheney
David Rockefeller
Collin Powell
Hillary Clinton
Gen. James L. Jones
Thomas Donilon
Henry Kissinger
Paul Volcker
Admiral Dennis C. Blair

Robert Gates
James Steinberg



 

Bu Trilateral=üç ayaklı teşkilatın:


  • Bir ayağı ABD, Rockefeller`in direk yönetiminde,


  • Diğer bir ayağı Avrupa`da yine Rockefeller`in kontrolü ve Trilateral`e
mensup Yeminlilerin kontrolünde,


  • Diğer bir ayağı ise Japonya`da yine Rockefeller`in ve Trilateral`e
mensup Yeminlilerin kontrolünde, Pasifik`teki Yeminlilerin kontrolü
altındadır.

                                  Yukarıdaki bölümde TRİLATERAL 3 ayaklı komisyon BİLDERBERG ve BUSINESS ROUND TABLE teşkilatları vasıtasıyla nasıl bütün dünyaya yayıldığı belirtilmiştir ve bu arada Avrupa ve Japonya ayaklarına mensup kuruluşlar arasında çeşitli dev müesseselerin yer aldığı zikredilmişti:


İTALYA`da:
BİLDERBERG üyesi Yahudi GİOVANNİ AGNELLİ (Fiat Fabrikalarının sahibi),
FRANSA`da:
Ünlü Yahudi ailesi BARON EDMOND DE ROTSCHİLD (Pek çok banka ve sanayi tesisinin sahibi).
Avrupa`nın ve dünyanın en büyük bankaları BANK OF MADRİD, BARCLAY`S BANK ROYAL DUTCH PETROLEUM` un TRİLATERAL`in Avrupa`nın ayaklarından olduğu belirtilmişti. 





















                                                                            JAPONYA`da:


                                                 SONY, TOYOTA ve MİTSUBİSHİ gibi dev şirketlerin Trilateral`in Japonya`daki ayağından sadece birkaçı olduğu bilinmektedir. 





ALMANYA`da:                        Almanya`nın bütün büyük kuruluşlarının en büyük ağır sanayi ve silah fabrikası şirketlerinin hammadde kaynaklarını elinde tutan şirketlerin kimya sanayinin dev kuruluşların hepsinin vaktiyle Hitler`i destekledikleri ve şimdi de Trilateral`in ayağı olarak Alman ekonomisi ye siyasetini kontrol ettikleri açıkça görülür.
Almanya için verilen bu tablo; Fransa, İngiltere, İtalya ve diğer Avrupa ülkeleri ve Japonya için de aynen öyledir. Ve şimdi de Sovyetlerin dağılmasıyla bitlikte eski Sovyet bölgelerinde aynı şekilde Trilateral`in büyük bir hızla kontrolü ele geçirmekte olduğu görülür.



GDD DÜNYAYI EKONOMİK BAKIMDAN NASIL KONTROLÜ ALTINDA TUTUYOR VE NASIL SÖMÜRÜYOR?GDD (GİZLİ DÜNYA DEVLETİ)


  1.  ÜLKELERİN MERKEZ BANKALARI İLE DÜNYAYI KONTROL EDİYOR VE SÖMÜRÜYOR
ABD`de Merkez BANKASININ=FEDERAL REZERVE`nin kurulması için GDD`nin yaptığı mücadele ( Ayrı bir tartışma konusudur bu blok yetmez ayrı bi konuda incelicem onu ) 


ABD`nin Devlet Borçlan (Özel Borçlar Hariç)
1980 yılında 980 milyar $ (980.000.000.000 $) idi.
1988`de 5 trilyon $ (5.000.000.000.000 $) oldu.


Bu yıllar arasında geçen 8 yılda, takriben 4 trilyon Dolar`lık borç da eski devlet borcu gibi uluslararası bankalardan yani GDD`den (yani Rockefeller ailesinden) alınmıştır


Böylece 1989 yılında Devletin, borçları için ödediği
Yıllık faiz, 500 milyar $ (500.000.000.000 $) olmuştur.
Bu faiz GDD`ye gitmektedir.



GDD`NİN ULUSLARARASI BANKERLERİ, ZAMANLA ÖZEL KURUMLAR OLARAK ÇEŞİTLİ AVRUPA MERKEZ BANKALARINI ELE GEÇİRDİLER



                                        İngiltere Bankası, Fransa Bankası ve Almanya Bankası zannedildiğinin aksine o hükümetlerin özel mülkiyeti değil, devlet reisleri tarafından ödünç verilen kişisel monopollerdir. Bu sistemin hizmetçilerinden İngiltere Midl Bankası`nın genel başkanı Reginald McKenna, şöyle söylemektedir: "Paraları ve kredileri çıkaranlar ve dağıtanlar, hükümetlerin tedbirlerini yönlendirmekte ve halkların kaderlerini ellerinde tutmaktalar". London Financia Times tarafından 26.09.1912 tarihinde son derece dikkat çekici bir örnek sunuldu: "Beş büyük bankanın başında bulunan yarım düzine adam, kısa vadeli hazine bonolarını yenilemedikleri takdirdi bütün hükümetin finansman yapısı çökebilir".
GDD Uluslararası bankerler vasıtasıyla her Avrupa merice bankalarının her birine kontrol edici birer maş: yerleştirmişlerdir



Bu konuda Prof. Quigley şöyle diyor:

                                                               "Dünyanın Merkez Genel Bankalarının bağında bulunanların, başlarının dünya finansının asıl güç sahipleri olduğuna inanmamak gerekir. Aslında kendilerini bu konuma getirenler hakim Juvesment-Bankaların teknisyenleri ve ajanları olup, onlar tarafından her an görevden alınabilirler. Dünyadaki asıl malî güç, birleşmemi} olan şahsî bankaların kulisi arkasında kalan, (uluslararası veya büyük bankerler diye isimlendirilen)Juvestment bankerlerin elinde bulunuyor. Bu, merkez bankaların ajanlarından çok özel, güç sahibi ve gizli olan uluslararası iş birliği ve ulusal hâkimiyeti içeren bir sistem kurdu.... " (Quingley, Tragedy Hope. sayfa 326-327).

Prof. Quigley, İngiltere ve Fransa bankalarının sahibi ola uluslararası bankerlerin, bankaların teorik olarak kamulaştırıldıklarında bile güçlerini muhafaza ettiklerinden de bahsediyor.

GDD`NİN ABD MERKEZ BANKASINI KURMAK İÇİN YAPTIĞI MÜCADELE ( Çok Kısa Değinicem ) 


                                            Tabiî ki, Avrupa ülkelerinin merkez bankalarını kontrolleri altına almış kişiler, benzeri bir müessesenin Amerika`da kurulmasını sabırsızlıkla bekliyorlardı. Devletimizin kurucuları, Amerika`yı para manipülasyonu kontrol etme gayretlerinden haberdar olup, uluslararası bankerlerle devamlı bir mücadele yürütüyorlardı. Başkan Jefferson, John Adams`a bir mektubunda şöyle diyordu: " ... Bankaların, ordulardan daha çok tehli olduğuna inanıyorum..."

                                            Başkan Jackson`un 1836 yılında Amerikan Merkez Bankası` lağvetmesine rağmen, Avrupalı sermayedarlar ve bunların Amerika ajanları yine de Amerika`nın para sistemini büyük ölçüde kontrolleri alta almayı başardılar. Gustavus Myers, History of The Great American isim kitabında şunu itiraf ediyor:
"Perde arkasında Rothschild`lerin Amerikan malî kanunlarını dikte etmekte uzun zaman tesirleri olmuştu. Kanun tutanaklarında, Amerika`nın eski bankasında (rew Jackson tarafından lağvedilmiştir) güç sahihlerinin kendileri olduğunu ortaya çıkarmakta."

                                           İşte bütün bu merkez bankaları vasıtasıyla yeryüzündeki ülkelerin Dünya Bankası, IMF aracılığı ile aldığı borçlar, sonunda GDD`nin parasıdır. Ve böylece ülkeler dış borç faizi olarak her yıl GDD`ye milyarlarca dolar ödemektedirler.
Mesela, bugün Türkiye`nin resmi dış borcu 75 milyar dolardır. Özel bankalar ve sıcak döviz de hesaba katıldığı zaman toplam dış borç en az 100 milyar doların üzerindedir. Bu borcun faizi 13.5 milyar dolardır. Mısır`ın ödediği yıllık faiz ise 7 milyar dolar kadardır....vs. Bütün dünya ülkelerinin dış borçlan dikkate alındığında nasıl ABD, GDD`ye yılda 500 milyar dolar faiz ödüyorsa diğer ülkelerle beraber GDD`ye bir yılda ödenen faizlerin toplam değeri takriben 1 TRİLYON DOLAR`ı bulmaktadır.



II. YEŞİL KAĞIT=DOLAR

                             Diğer yandan GDD, ABD`yi federal rezervin yani Merkez Bankasının kontrolü altında tutmaktadır. Federal rezervi ise istediği kadar yeşil kağıt yani dolar basmaktadır ve artık 1988`den itibaren Doların altınla hiçbir ilişkisi kalmamıştır. Yani GDD`nin kontrolündeki dolar bütün dünyanın parası olmuş ve GDD istediği kadar yeşil kağıt basarak bütün insanlığı korkunç bir şekilde sömürmektedir.
Bugün ABD dışında takriben l Trilyon dolara tekabül edecek kadar yeşil kağıt bulunmaktadır. Bu kağıtlar verilmiş; karşılığında mal alınmıştır, alınteri alınmıştır yani yeryüzündeki 6 milyar insan böylece sömürülmüştür. Kaldı ki bu sömürü sadece dolarla-yeşil kağıtla yapılmamaktadır.

                            Yine uluslararası finans kuruluşları ve bankalar vasıtasıyla GDD dünyanın her yerine TAHVİLLER satmaktadır. Bu tahviller vasıtasıyla yeşil dolar toplanıyor, mal alınarak tekrar dünyaya yayılıyor. Takriben l Trilyon dolarlık dünya piyasalarında TAHVİLLER (san kağıt) tedavülde bulunmaktadır ve yine ayrıca bütün dünya ülkeleri dolar dünya parası yapıldığı için merkez bankaları ve özel bankaların da dolar olarak REZERV’ler tutmaktadırlar. Mesela Türkiye Merkez Bankası 13-15 milyar dolar REZERV tuttuğunu ilan etmektedir. Bu rezerv dolarlar aslında fiilen bu Merkez Bankalarının kasalarında muhafaza edilmemektedir. E paralar yine GDD`nin uluslararası bankalarında tutulmakta, ülkeler merkez bankalarında şeklen tutuluyor gibi gösterilmekte ülkelerin merkez bankalarına sadece sizin hesabınızda bizde şu kadar dolar bulunmaktadır. İfadesini taşıyan bir (BEYAZ KAĞIT) verilmekte ve yeşil dolarlar bunlar elinden alınmakta bir kere daha dünya piyasalarına sürülerek (mal ve üretim) satın alınmaktadır


                                    Böylece GDD bütün dünyayı YEŞİL Kağıt=DOLAR ile TAKRİBEN TRİLYON DOLAR
SARI Kağıt=TAHVİLLERİ, ile takbiren 1 TRİLYON DOLAR, BEYAZ Kağıt=REZERV`lerle takriben 1 TRİLYON DOLAR,
sömürmektedir.

                                     Esasen GDD, ABD federal rezerv vasıtasıyla istediği zaman, istedi kadar dolar basıp, istedikleri yere verebilecek kontrol ve mekanizmayı ellerinde bulundurmaktadırlar.
İşte bu yüzden KABBALA`ya bağlı SİYONİSTLER GDD vasıtası) yeşil kağıt=dolara bilinen $ işaretini bu gaye ile vermişlerdir. Nitekim kitaptaki sayfa 179`da açıklığı gibi bu işaretin yukarıdan aşağı ( I ) çizgisi Siyonist sembollere göre "dünya hakimiyeti"ni ifa etmektedir.(S) harfi ise yine Siyonist inançlara göre "Kuyruğunu ısır yılan"ı temsil etmektedir. Siyonist inançlara göre yılan kuyruğu ısırdığı zaman zafere ulaşılacaktır. 1988`de dolar ile ali arasındaki bağın tamamen koparılması ile 1988`de yılan kuyruğunu ısırdığı kabul edilmekte ve böylece dün hakimiyeti ve saadete ulaşıldığına inanılmaktadır.


III. EKONOMİK KRİZLER VE BORSA DALGALANMALARI


                                   Bu kitabın 3. bölümünde delilleriyle açıklığı gibi GDD plânlı ola ekonomik krizleri çıkartmakta (1907, 1929 Ekonomik krizleri ... \ böylece bütün insanlığı astronomik ölçüde sömürmekte ve yine bölümde belirtildiği gibi GDD, dünya borsalarını kontrol altında tutmakta, periyodik olarak istediği zaman borsaları düşürüp hisse senetlerini toplamakta, sonra borsaları yükseltip bunları satmaktadır. Böylece borsa dalgalanmalarının hepsi GDD`ye milyarlarca dolar pompalayan bir em basma tulumba gibi çalışmaktadır. Dünya borsalarındaki plânlı manipülasyonlarla GDD her yıl takriben l trilyon dolara yakın parayı her ülkede insanlardan almakta ve bütün dünyayı böylece sömürmekte ve kontrol etmektedir.


IV. ULUSLARARASI BANKALAR

                                 Nihayetinde gerçekten uluslararası bankerler, özel kurumlar olarak çeşitli Avrupa merkez bankalarını ele geçirdiler. İngiltere Bankası, Fransa Bankası ve Almanya Bankası zannedildiğinin aksine o hükümetlerin özel mülkiyeti değil, devlet reisleri tarafından ödünç verilen kişisel monopollerdir. Bu sistemin hizmetçilerinden İngiltere Midl Bankası`nın Genel Başkanı Reginald Mc Kenna şöyle demektedir. "Paraları ve kredileri çıkaranlar ve dağıtanlar, hükümetlerin tedbirlerini yönlendirmekte ve halkların kaderini ellerinde tutmaktadırlar"
London Financial Times tarafından 26.9.1912 tarihinde son derece dikkat çekici bir örnek sunuldu: "Beş büyük bankanın başında bulunan yarım düzine adam, kısa vadeli hazine bonolarını yenilemedikleri takdirde, bütün hükümetin finansman yapısı çökebilir".
Uluslararası bankerler Avrupa merkez bankalarının her birine kontrol edici bir maşa yerleştirdiler.
Dr. Quigley, İngiltere ve Fransa bankalarının sahibi olan uluslararası bankerlerin, bankaların teorik olarak kamulaştırıldıklarında bile güçlerini muhafaza ettiklerinden de bahsediyor.
Başkan Jefferson, John Adams`a gönderdiği bir mektubunda: "...Bankaların, ordulardan daha çok tehli olduğuna inanıyorum" diyordu.
Başkan Jackson`un 1836 yılında Amerika Merkez Bankası`nı lağvetmesine rağmen, Avrupalı sermayedarlar ve bunların Amerikalı ajanları yine de Amerika`nın para sistemini büyük ölçüde kontrolleri altına almayı başardılar.



V.ULUSLARARASI SANAYİ KURULUŞLARI,PETROL ŞİRKETLERİ, TİCARET ŞİRKETLERİ



                                      GDD kendi kontrolündeki uluslararası dev sanayi kuruluşları; petrol şirketleri ve ticaret şirketleri vasıtasıyla her yıl yeryüzündeki bütün ülkelerin insanlarından milyarlarca dolar kâr etmektedir. Yukarı bölümde (Bakınız, Şekil-2) Dünyanın her yerinde gerek TRİLATERAL yönetimi, gerek Bilderberg ve gerekse Bussines Round Table teşkili vasıtasıyla kontrol ettiği dev müesseseler hakkında bir fikir verilmiştir, bu kuruluşlar Tröstler ve Monopoller vasıtasıyla GDD yine yılda e takriben l trilyon dolardan fazla kâr etmekte ve bütün insanlığı bu monopoller vasıtasıyla sömürmekte ve dünya ekonomisini kontrol etmektedir.


VI. HARP SANAYİİ

                      KABBALa’ya bağlı Siyonistler için diğer milletleri yok etmek bir ibadettir. Bu inançla GDD harpleri körüklemektedir ve GDD`nin ve onun kontrolündeki müesseselerin bütün ülkeleri ve insanlığı sömürmek ve kontrol etmek kullıkları en önemli mekanizmalardan birisi de HARP SANAYİİ` dir.
Bu mekanizma vasıtasıyla GDD yine her yıl takriben 1 trilyon dolar sömürmektedir. ( Önemli Bir konudur Kısa geçiyorum fakat üzerinde uzzuun zaman tartışılıcak ve yazılıcak bi konudur bununla ilgili bi yazım var tamamlayabilirsem yayınlıcam ) 

VII. DİĞER ULUSLARARSI MEKANİZMALAR


                          GDD yukarıda sayılanlardan başka ayrıca İATA`dan (Uluslararası spor organizasyonları federasyonu) Dünya Olimpiyat Komitesine varıncaya kadar, sayılamayacak kadar çok sayıda Uluslararası organizasyonlarla ve uluslararası bankalar vasıtasıyla her gönderilen paradan aldıkları komisyonlarla bütün insanlığı sömürmektedirler. Bu sömürüler de her yıl takriben l trilyon dolar düzeyine ulaşmaktadır.


SONUÇ  : 

Yukardan beri yapılan açıklamalar GDD`nin bütün ülkeleri, insanları ve dünyayı, ekonomik bakımdan nasıl kontrol ettiğini ve nasıl sömürdüğünü açıkça göstermektedir.



Resim yazısı ekle





Resimdeki aile bizim mahlle mektebi hocaları değil Alltada okuduğunuz üzere ROthchıld Ailesi fotosu Brrr


ROTHSCHILDS: ( Aile Fertleri A.K Aşiret gibiler ) 
Mayer Amschel Roths-childNathan Mayer Roths-child
Baron James
Albert (Anselm) Salomon von Rothschild, Freiherr
Alphonse, Baron de Rothschild
Amschel Mayer von Rothschild, Freiherr
Anselm von Rothschild, Freiherr
Anthony de Rothschild, Sir
Arthur de Rothschild, Baron
Charlotte de Rothschild, Baroness
Constance de Rothschild (Lady Battersea)
Edmond de Rothschild, Baron
Ferdinand de Rothschild, Baron
Gustave de Rothschild, Baron
Hannah Rothschild
Henri de Rothschild, Baron
James Edouard de Rothschild, Baron
James Mayer de Rothschild, Baron
Karl Mayer von Rothschild, Freiherr
Leopold de Rothschild
Lionel Nathan de Rothschild, Baron
Lionel Walter Rothschild
Mayer Amschel Rothschild
Mayer Karl von Rothschild, Freiherr
Mayer Nathan de Rothschild, Baron
Nathan Mayer Rothschild
Nathan (Nathaniel) Meyer Rothschild, Lord
Salomon Mayer von Rothschild, Freiherr
Wilhelm Karl von Rothschild, Freiherr
Josef Rothschild







ROCKEFELLERS: ( Aile bireyleri ) 
John D. Rockefeller
Laurance Rockefeller
Win Rockefeller
John D Rockefeller III
Mark Dayton
Stavros Niarchos
David Rockefeller
Ivy Lee
Jay Rockefeller
John D. Rockefeller
John D. Rockefeller Jr.
John Rockefeller, Sr
Nelson Rockefeller
Nelson W. Aldrich
Winthrop Rockefeller


BILDERBERG GROUP:


































Bu FAkirlerde Üyeleri : 



Timothy Geithner
Hillary Clinton
Susan Rice
Gen. James L Jones
Thomas Donilon
Paul Volcker
Admiral Dennis C. Blair
Robert Gates
James Steinberg
Richard M. Haass
Alan Greenspan
Richard C. Holbrooke
Bill Clinton
Henry kissinger
Lee Hamilton
Tony Blair
Kenneth Clarke
Maragert Thatcher
Peter Mandelson
Prince Philip
Queen Beatrix


                                                   BOHEMIAN CLUB


Önemli Bohemian Kulübü Üyeleri:
Eisenhower, 
Nixon, 
Reagan ve 
Bush ailesinin 
Abel, Brent M. 
Adams, Robert M. Jr 
Adams, William H. 
Adolf, Gustaf 
Akers John Fellows 
Albert, Eddie 
Alexander, Lamar 
Alioto, Joseph 
Allen Howard Pfeiffer 
Anderson, Martin 
Anderson, Robert A. 
Anderson, Ross F. 
Andreas, Dwayne Orville 
Ashley, Holt 


KAFATASI VE KEMİKLER taRİKATI




Önemli Kafatası Ve Kemikler Üyeler: 
George W. Bush, 
John Kerry 
Lewis Greenleaf Adams 
Henry Pomeroy Davidson, Jr 
İngiliz Hadden 
Frank Peavey Heffelfinger 
John Morris Hincks 
Francis Thayer Hobson 
David Sinton Ingalls 
Henry Robinson Luce 
James McHenry 
Morehead Patterson 
Theodore Lee Safford 
Joseph Weir Sargent 
Alfred Coster Schermerhorn 
DeForest Van Slyck 
Daniel Robbins Kış 


İşte bu kadar bilginin arkasından gerçek bir illüminati yorumu şiideetle izlemeni tavsiye ediyorum  biz türkler işleri böyle çözmeyi seviyoruz .